-
1 ensesinde boza pişirmek
выжима́ть пот, заставля́ть рабо́тать до седьмо́го по́та -
2 ensesinde boza pişirmek
to keep a tight rein on -
3 ense
заты́лок (м)* * *заты́лок••- ensesinde boza pişirmek
- ensesi kalın
- ense kulak yerinde
- ensesine yapışmak -
4 ense
-
5 Schindluder
См. также в других словарях:
ensesinde boza pişirmek — 1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı. H. Taner 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ense — is., anat. Boynun arkası Cebinden küçücük siyah bir mendil çıkardı. Yüzünü, gözünü, ensesini, boynunu sildi. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler ense çukuru ense kökü ensesi kalın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ense kulak yerinde olmak ense… … Çağatay Osmanlı Sözlük